17 Ekim 2007 Çarşamba

Sakla eskiyen yaralarını kalbim
Sakla yaralarını kalbimŞimdi eskiyen bir hayalden geldim
Yine bir teselli istiyorumNedir dünyada insan olmanın tesellisi?Çocukken oyunlar, büyürken hayallerŞimdi ne olabilir?
Şimdi, çöl yerine bir kıyıda olmak vardıGüneşin aydınlığı güne düşmemiş,buğulu bir grilikteKendimin bile fark edemediği göz yaşlarım.Sonra bir el,omzumda sıcacık,Gözlerimi kapadım,içimde cennet kokusu bir daha hiç açmasamKarların en yükseğindeki dağ evinde,altı basamaklı merdivensiz kapının önünde olmak...Arkamda bir hayali yakamoz,dolunay gibi yüz dönmek kenteGüneşi batırmak en doğan haliyleEtraftaki manzara tüm cazibesiyle her yanımda,Bense denize hasret altı zamandaYine ağlasamBu kez en farkında olan halimleYine bir el, bu kez soğuk, omzumdaİçimi titreten...
Bir sabah üşüyerek uyanmak,ama o sabah uyanan BEN olmak...
Bence'ler anlamsızlaşınca beklemekten başka çare kalmıyorTam da kiraz mevsimi geçip,elma mevsimi gelmişkenSon bir baharın sarı yaprağı düşmeden yerde kaldıGeç kaldım,altıncı basamaktan mazgala düşeni tutmak içinSonbaharın ezgisi kaldı çıplak bir dudaktaAçarım pencereleri altıncı derste,konu intiharCevaplar biriktiririm içi boş ceplerimeDönüşüm olur, ne yazılacak bilinmez bir vakitteYüreğimin yanık yaralarında kalan izlerde,uçsuz hayallerdeyimSakla eskiyen yaralarını kalbim
Sıfırlamaktayım hayatın tüm sayaçlarınıKendimi; altı duvarlı odalarında nefes savaşı veren herhangi bir boynu bükük sefil ilan ediyorumEllerime iletkenlik komutunu veremedim henüzZihnim kilitlendiAh şu bedenim atış alanlığından çıksın gayriElimde iken kokladığım gülleriAltıncı basamakta düşürdüm parlak yıldızdan denizeSahiller de kirlendi şimdi, dolunay dönüş seferinde
Hayallerim çarpıp geri gelen bir damla denizin suyundadırGökyüzündeki parlak yıldızlar her yere altı karış uzaklıktadır
Erkekler ağlar mı bilmem ama,hayal ipinin bir ucu da elde olur çoğu zaman...
Aşkı gülen resimlerle yaşardım eskidenHayatın koyu şatı hayallerinden gelip geçiyorumHalbuki benim hiç gülen resmim olmamıştı
Altıncı karesinde bıraktım işte elimdeki kamerayıHayata hep erken atıldımO bana geç kaldıHayallerim ise aşka kestirmeden kaçtıBütün resimlerim altı delik bir sepette şimdiÇocukluk masallarımı dinliyorum,gece uyumak için penceresiz odamdaSatın alıyorum hayalimi köşedeki esnaftanİlerisinden altı gümüş kurşun, altı parayaRus ruleti oynuyorum tek başıma, altı patlar bir tabancaylaEskiyen yaralarını kalbim sakla
Bir akasya okşuyor gözlerimi,geciken sabahlara koşarken kuşlarKoşuyor ve ıslanmadan geçiyorum sulardanHayali aşklardan arta kalan, şehvetsiz bir hece aslındaIslandı gözlerim yine gecenin al yalazındaHani hepsi hayaldi...Islak gözlerimle geçiyorum bu seferAltı basamaklı bir kulenin kenarındanİçi boş ceplerimde kül var artıkHayali bir aşktan arta kalan...
Ey hayalim!Bilirim, dirilmek içindir ölümüm..

Kağıttan intihar kuleleri yapıyorum sonra,yine altı basamaklıİhanet ediyorum tekrardan en canlı hayalimeKendimi ele veriyorum en kestirme yola giderkenPus ve dumandan önce bu şehirdeGeceleri göz kırpan ve isimler takılan hayali aşkları vardı duvarlarında..
Hani hepsi hayaldiHani hepsini ben uydurmuştumHadi saklanalım o zaman yara almadan ey kalbim...
Korkakça yaklaşımlara konu oldu hayallerimAma neden şimdi, neden bu kadar çok?Tek bildiğimSen varken hayalimdeKorkaklığa fırsat yok...
Halbuki korkulacak bir şey yoktu ortadaHer şey naylondandı, aksi seda yankısı gibiBen ne kadar düzgün davrandımsa,hayallerim o kadar yamulduOdam odalar içinde yoğruldu, pencereler kaybolduAltı duvarımı istiyorum sadeceAltılıdan bir gümüş kurşun,bedenime saplandı saplanalıGarip bir seyyah oldum işte.Giydiğim birkaç beden büyük ceketimleVe o ceketle şu caddede yürümenin verdiği zorluktan kaynaklandığıElimde bir valizHangi hamala yüklesem altı delik heybemiTaşır mı tüm yükümü, altıdan bir eksilmiş gümüş kurşuna?Yeter mi bu kadarı?İçimdeki sıkıntıyı hiçbir hayal dağıtmıyor bugünBıkmışım, acıkmışım, doymuşum, yeni bir hayale
Sakla eskiyen yaralarını kalbim..Şimdi yeni bir hayalden geldim..
Kendi bataklığından kaçan bir hayale tutunuyorum yine, en aydınlık yanlarındanÇıkınca dolunay karanlık seferine, güneşten çıkan ışık da solduğundaSonra belki yollara acı bir yağmurla birlikte yağarken kaldırımdaKalırım ben yine buralarda..
DönmemDönememSakla beniSayıkla beniBenim hayalimde güzeldi...

Hiç yorum yok: